Görevi ihmal suçu yargıtay kararları
Hem / Juridik, Samhälle & Myndigheter / Görevi ihmal suçu yargıtay kararları
Ağır Ceza Mahkemesince de 16.12.2010 tarihinde, sanık U.U.’ın eylemleri bir bütün halinde kamu görevlisine direnme suçu kabul edilerek bu suçtan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanık M.Ş.’nin ise yüklenen suçlardan beraatına hükmolunduğu,
Katılan M.Ş., Adalet Bakanlığına yazmış olduğu 16.02.2009 tarihli şikayet dilekçesiyle; vekillik görevi nedeniyle iştirak ettiği Şişli 6.
Ceza Dairesi- Esas No:2013/4857,Karar No:2014/11388)
Sanık İstanbul’da avukat olarak kamu görevini yapmaktadır.Sanık bir yargılamada küçük bir çocuğa zorunlu müdafii olarak baro tarafından atanmıştır.Sanık avukat mazeretsiz olarak yargılamada 4 duruşmaya katılmayarak çocuğu hukuki yardımdan mahrum bırakmış ve çocuğun mağduriyetine sebep olmuştur.Bu sebeple sanık avukatın görevi ihmal hareketiyle görevi kötüye kullanma suçuna sebebiyet verdiğinden cezalandırılması gerekir.( Yargıtay 4.
Burada yer alan içerikler, Türkiye Barolar Birliği'nin Reklam Yasağı Yönetmeliği'ne uygun olarak hazırlanmış olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz ve avukat-müvekkil ilişkisi kurma amacı gütmez.
Görevi İhmal ve Kötüye Kullanma Suçu
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU NEDİR?
Görevi kötüye kullanma suçu yeni TCK’nın 257.maddesinde düzenlenmiştir.Görevi kötüye kullanma suçu seçimlik hareketli bir suçtur.Birazdan inceleyeceğimiz madde metninin aşağıdaki seçimlik hareketlerinden birinin gerçekleştirilmesiyle suç oluşacaktır.
Kamu görevlisinin yapmakla yükümlü olduğu bir görevini ifa etmemesi,
Kamu görevlisinin görevini kanunun emrettiği şekilde yapmaması,
Kamu görevlisinin görevini zamanında yapmamak (görevi ihmal) hareketleriyle görevi kötüye kullanma suçu meydana gelebilir.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA FAİL
Bu suç özgü bir suçtur; yani yalnızca belirli faillik özelliklerine sahip kişilerce işlenebilir.Görevi kötüye kullanma suçunun faili yalnızca bir kamu görevlisi olabilir.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA MANEVİ UNSUR
Bu suç yalnızca kasten işlenebilen bir suçtur.Yani suçun faili olan kamu görevlisinin madde metnindeki hareketleri bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekir.
Görevi kötüye kullanma suçunda yalnızca hareketin gerçekleştirilmesiyle suç meydana gelmez.Hareket sonucu bir zararın meydana gelmesi gerekir.
Hareket sonucunda şu sonuçların gerçekleşmesiyle görevi kötüye kullanma suçu meydana gelecektir :
Hareket sonucu kişilerin bir mağduriyetine sebep olunması ;
Kamunun bir zararına sebebiyet verilmesi ;
Kişilere haksız bir menfaat sağlanması .
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU ŞİKAYET SÜRESİ VE ZAMANAŞIMI
Görevi kötüye kullanma suçu şikayete tabi suçlardan değildir,dolayısıyla suçun soruşturulması için herhangi bir şikayet süresi yoktur.Bu suçta dava zaman aşımı süresi 8 yıldır.
Suç şikayete tabi suçlardan olmamasına rağmen 8 yıl içinde bu suç soruşturulmazsa zaman aşımına uğrayacağı için artık soruşturma yapılamaz.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNUN CEZASI
Suçun temel şeklinin cezası TCK 257/1 gereği 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır.
Görevinin gereklerini yerine getirmekte ihmal ve gecikme göstererek bu suça sebep olunması halinde sanığa 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilir.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Görevi kötüye kullanma suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.
KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI
Sanık devlet hastanesinde doktor olarak görev yapmaktadır.Hastaneye gelen hastaya acil müdahale yapması gerekirken hastayı başka bir hastaneye sevk etmesi TCK 257/2 gereği görevi ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan sanık cezalandırılmalıdır.
(Yargıtay 5.
Hazırsanız, görevi ihmal suçuyla ilgili detaylara birlikte göz atalım.
Görevi İhmal Suçu Nedir
Görevi İhmal Suçu Nedir
Görevi İhmal Suçu Nedir?
Görevi ihmal suçu, kişinin üzerine alınmış olan bir görevi yerine getirirken kusurlu davranması ve bu yüzden meydana gelen zararlar nedeniyle hukuki bir sorumluluğunun doğması durumudur.
Ağır Ceza Mahkemesince, 14.10.2008 tarihinde kovuşturmanın İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine açılmasına karar verildiği, İstanbul 3. [Tarih] [Adınız Soyadınız] [İmza]
Hukuki Süreçte Uzman Avukat Desteğinin Stratejik Önemi
Görevi kötüye kullanma suçunun ispatı, genellikle kamu idaresinin iç işleyişine, mevzuata ve idari teamüllere hakimiyet gerektirir.
Nihayetinde, bu durum görevi kötüye kullanma memuriyetten çıkarma sonucunu doğurabilir ki bu, fail için en ağır idari yaptırımlardan biridir.
Yüz Kızartıcı Suç Değerlendirmesi ve Sicile İşlemesi
Anayasa’nın 76.
Yeni Türk Ceza Kanunu (TCK), görevi ihmal suçunu düzenleyen 257. Failin, görevinin gereklerine aykırı davrandığını bilmesi ve bu sonucu istemesi, yani doğrudan kast ile hareket etmesi gerekir.
Görevi Kötüye Kullanma ve İlişkili Diğer Suçlar Arasındaki Farklar
Görevi kötüye kullanma suçu, sıkça “güveni kötüye kullanma” veya “görevi ihmal” gibi kavramlarla karıştırılmaktadır.
Bu sayede, suç işleyenlerin cezai bir yaptırımla karşı karşıya kalması ve mağdurların adalet arama haklarına kavuşması sağlanabilir. Bununla birlikte, suçun işlenmesiyle hakları ihlal edilen veya zarara uğrayan gerçek ve tüzel kişiler de “suçtan zarar gören” sıfatıyla davaya katılabilirler.
- İcrai Hareket (TCK 257/1): Kamu görevlisinin, görev tanımına, yönetmeliklere veya kanunlara açıkça aykırı bir eylemi bilerek ve isteyerek yapmasıdır.
Zira görevi ihmal suçu şikayet dilekçesinin zamanaşımına uğraması durumunda suçun işlendiği durumun yargılanamayacağı unutulmamalıdır.
Özetle, görevi ihmal suçu şikayet dilekçesi hazırlanırken hukuki sürecin başlatılması için gerekli detayların eksiksiz bir şekilde belirtilmesi, gerekli formata uygun bir şekilde hazırlanması ve zamanaşımına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Görevi İhmal Suçu Zamanaşımı
Görevi ihmal suçu zamanaşımı, Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen suçlardan biridir.
Sürecin karmaşıklığı nedeniyle bir avukattan destek alınması hak kaybını önleyecektir.
CUMHURBAŞKANLIĞI İLETİŞİM MERKEZİ'NE (CİMER) (Veya [İLGİLİ ŞEHİR] CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA) ŞİKAYETÇİ : [Adınız Soyadınız], (TCKN: ...) ADRES : [Adresiniz] ŞÜPHELİ : [Şikayet Edilen Kamu Görevlisinin Adı, Unvanı ve Görev Yeri] SUÇ : Görevi Kötüye Kullanma (TCK m.Yeni Türk Ceza Kanunu’na göre görevi ihmal suçu nasıl tanımlanmaktadır ve bu suçun cezası nedir?
Yeni TCK ile birlikte, görevi ihmal suçunun tanımı genişletilmiş ve suçun işlenme şekli detaylandırılmıştır. Bu da suçun daha etkin bir şekilde önlenmesini ve cezalandırılmasını sağlayacak yasal düzenlemeleri içermektedir.
Bu suçu işleyen kamu görevlileri, kişisel olarak hapis cezası alabilecekleri gibi meslekten de men edilebilirler. Ancak, sanığın gecikmeli dava açması şeklindeki yasaya aykırı bu davranışın, cezai sorumluluğu gerektirip gerektirmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yukarıda aşamalarına değinilen olayda, katılanın dilekçesinde ismi geçen kişilerin, haciz işlemi sırasında katılan ve icra memuruna direnip, hakaret ettiği, sanığın da, olayın mağduru olan katılan ve görevli memurun başvurularını zamanında işleme aldığı, adı geçen avukat hakkında fezleke düzenlediği, aynı konuda şikayetçisinin icra memuru Y.K.’nın olduğu soruşturma dosyasında diğer şüpheliler hakkında dava açtığı, ancak iddianamede katılanın ismine yer vermediği, durumun anlaşılması üzerine de gecikmeli olarak katılanın şikayetine dayalı olarak dava açtığı, zamanaşımının söz konusu olmadığı görülmüş olup, bu durumda, sanığın aynı olayda yürütmekte olduğu birden fazla dosyanın değişik aşamalardan geçmesi, tefrik kararlarının verilmesi, karşılıklı şikayetler nedeniyle farklı mercilerden evrakın intikal edilerek birleştirilmesi, iş bölümü ve iş cetvelleri uyarınca sanığın nitelik ve nicelik yönünden yoğun iş yükü altında bulunması gibi hususlar gözetildiğinde, evrakın, katılanın şikayetiyle ilgili kısmını iddianameye dahil etmeyerek, sonradan gecikmeli olarak iddianame düzenlemesi biçiminde gelişen eyleminde, disiplin hukuku alanında değerlendirilmesine bir engel olmamakla birlikte görevi ihmal suçunun manevi unsuru oluşmamıştır.
3.7.2012
İhmali Davranışla, Cumhuriyet Savcısının Dosyaları Ayırma Kararı Vermediği – Karşılıklı Şikayetler ve İş Yoğunluğu Nedeniyle Katılanın Şikayetiyle İlgili Kısmını İddianameye Dahil Etmeyerek Sonradan Gecikmeli Olarak İddianame Düzenlemesinin Suçu Oluşturmayacağı İhmali Davranışla, Karşılıklı Şikayetler ve İş Yoğunluğu Nedeniyle Katılanın Şikayetiyle İlgili Kısmını İddianameye Dahil Etmeyerek Sonradan Gecikmeli Olarak İddianame Düzenlemesinin Suçu Oluşturmayacağı İhmali Davranışla Görevi Kötüye Kullanmak – Karşılıklı Şikayetler ve İş Yoğunluğu Nedeniyle Savcının Katılanın Şikayetiyle İlgili Kısmını İddianameye Dahil Etmeyerek Sonradan Gecikmeli Olarak İddianame Düzenlemesinin Suç Kapsamında Olmadığı, İhmali Davranışla Görevi Kötüye Kullanmak – Karşılıklı Şikayetler ve İş Yoğunluğu Nedeniyle Savcının Katılanın Şikayetiyle İlgili Kısmını İddianameye Dahil Etmeyerek Sonradan Gecikmeli Olarak İddianame Düzenlemesinde Manevi Unsurun Oluşmadığı.
5237/m.257
ÖZET : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunda uyuşmazlık; suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Bu durum, kamunun “adaletin sağlanması” yönündeki menfaatini zarara uğrattığı için ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur.
3. İcra Müdürlüğünün 2005/5022 sayılı dosyasının haciz işlemi sırasında meydana gelen olayda, kendisine hakaret eden ve görevini yapmasını engelleyen Av. U. U. ile onun müvekkilleri M.A.H., D.H., Y.V.D., M.Ö.ve D.S.
haklarında, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına 05.04.2005 tarihli dilekçe ile yaptığı şikayeti konusunda, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının 2005/16307 sayılı dosyası üzerinden yürüttüğü soruşturma sonunda herhangi bir işlem tesis etmediğinden bahisle, Şişli Cumhuriyet Başsavcı Vekili S. U. hakkında şikayetçi olmuş ise de, yapılan araştırmada anılan soruşturmaları Şişli Cumhuriyet savcısı A.Ş.’in yaptığının tespit edildiği,
Adalet Bakanının “olur”uyla, Şişli Cumhuriyet savcısı A.Ş.
hakkında 12.02.2010 tarihinde soruşturma izni verilmesi üzerine, Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığınca 02.09.2010 tarihli iddianame ile şüphelinin eylemine uyan 5237 sayılı TCY’nın 257/2. Bu süreçte kişilerin, suçun işlendiği durumu, varsa delilleri ve tanıkları belirten bir dilekçe ile savcılığa başvurması gerekmektedir.
Bu dilekçe ile kamu görevlilerinin ihmal ettikleri görevleri nedeniyle yargılanmaları için sürecin başlatılmasını talep etmektedir.
Asliye Ceza Mahkemesinde duruşmalara çıkmakla görevli olduğu; 01.01.2005 ile 30.12.2010 tarihleri arasında toplam 12509 hazırlık evrakını inceleyerek 11857 evrakı karara bağladığı, elinde kalan iş miktarının 652 olduğu,
Sanığın aşamalarda özetle; “görevi ihmal kastı bulunmadığını, icra memurunun hacze gittiği bir ortamda, bu memura ve şikayetçi avukata haczi yaptırmamak amacıyla direnmenin söz konusu olduğunu, kişilerle ilgili işlem yapıp dava açtığını, avukatlarla ilgili fezlekeyi de düzenleyip Adalet Bakanlığı’ndan izin istediğini, ancak iş yoğunluğu nedeniyle şikayetçi olarak katılan avukatın isminin iddianameye yazılmadığını, esasen böyle olsaydı da eylemin yine tek suç oluşturacağını, daha sonra şikayet gelince bunu düzeltme yoluna gittiğini” savunduğu, Anlaşılmaktadır.
5237 sayılı TCY’nın “Görevi kötüye kullanma” başlıklı 257.
Örn: "yasal hakkım olan ruhsatı alamadım ve ticari zarara uğradım", "haksız bir şekilde ceza kesildi", "bir başkasına haksız menfaat sağlandı".] 4- Şüphelinin görevinin gereklerine açıkça aykırı olan bu eylemi, TCK m. Ayrıca dilekçenin hukuki süreçte dikkate alınabilmesi için gerekli formata uygun olması gerekmektedir.
Bu süreçte göz önünde bulundurulması gereken bir diğer nokta ise şikayet dilekçesinin zaman aşımına uğramamasıdır.
257'de tanımlanan görevi kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır.